Adile Sultan Kasrı’nda Düğün Fotoğraf Çekimi

Tarihin zamana meydan okuyan taşları, mermerin soylu beyazı ve kristal avizelerin ışığı altında süzülen bir aşk masalı… Adile Sultan Kasrı’nda bir düğün fotoğrafçısı olmak, yalnızca objektife bakarak bir anı yakalamak değil, bir masalın içinde yürümek demektir.

O sabah, kasrın büyük kapıları aralandığında güneş ışığı sütunların arasından süzüldü, tarihin solgun taşlarına vurdu. Yüzünde heyecanla gülümseyen gelin, hayallerini tüllere sarıp getirmişti. Damat, ağır adımlarla mermer basamakları çıkarken gözlerinde yalnızca bir ışık parlıyordu: O’na bakmanın huzuru.

Önce bahçede buluştuk. Arkada devasa bir saray, önde elleri titreyerek birbirine uzanan iki kalp… Gelinliğin kuyrukları Arnavut kaldırımlarını süpürürken, damat usulca onun avuçlarını tuttu. O an, gözlerinde sessiz bir yemin vardı: “Zaman geçecek, mevsimler dönecek ama biz hep burada, bu anda kalacağız.” Objektifimin ardında ben de o ana şahit oldum. Bazen bir kare, binlerce kelimeden daha fazlasını anlatır.

Kasrın ihtişamlı kapılarından içeri girerken, Osmanlı zarafetinin altın yaldızlı duvarları çiftimizi kucakladı. Tavanlardan sarkan dev avize, ışığını sanki yalnızca bu iki âşığa saklamıştı. Tarihin içinde bir başka zaman, başka bir dünya yaratılmıştı burada. Kristal camlardan süzülen ışık, gelinin yüzünde pırıltılar dans ettirdi.

Merdivenlerden ağır ağır indiklerinde, o sessiz anların en güzelini yakaladım. Gelinin gözlerinde mutluluğun berrak ışıkları… Damat ise bir ömre yetecek kadar aşkla bakıyordu ona. Mermer merdivenlerin başında, zaman bir an durdu sanki. Çıt çıkmadı. Yalnızca bir aşkın fısıltısı yankılandı sarayın yüksek tavanlarında.

Çekimler bittiğinde çiftin yüzünde tarifi mümkün olmayan bir gülümseme vardı. Birbirlerine baktılar, sonra bana döndüler. “Bu anı bizimle ölümsüzleştirdiğin için teşekkürler,” dediler. Ama ben biliyorum, asıl teşekkür, bu büyüleyici anları paylaşmama izin verdikleri içindi.

Adile Sultan Kasrı’nda düğün çekimi yapmak bir fotoğrafçının değil, bir hikâye anlatıcısının rüyasıdır. Her aşk, burada kendine ait bir masal bulur. Ve ben, o masalı yazmaya devam edeceğim…